Yalnızlık üzerine
Maruz kalınan yalnızlık ve tercih edilen yalnızlık arasında büyük bir fark olduğunu biliyoruz. İlki insanı deli edebilir, ikincisi insana sükunet ve aydınlanma verebilir. Peki ya bir üçüncü çeşit yalnızlık düşünemez miyiz? Yalnız kalmadan yaşanılabilecekleri tercih etmediğin için tercih ettiğin yalnızlık. Bu yalnızlıkta hem bir maruz kalınma var (çünkü seçenekler güzel değil,) hem bir tercih (çünkü sonuç olarak sen seçtin.)
İşte bu yalnızlık belki çoklarımızın yaşadığı. Kitlelerin ilgilendiği şeylerle ilgilenmediğin için kendini kenara çektiğin, ama kenarda – kitleyi bırak – birkaç arkadaş bile bulamadığın bir yalnızlık. Kenarda olanların sayısı da az değil aslında, ama kenardakiler yalnız başlarına yalnızlıklarını yaşıyorlar. Belki yorulmuş olduklarından, belki insana dair hayal kırıklıklarından, belki yanı başında yalnızlık çekenle aynı sebepten yalnızlık çekmediklerinden.
Halbuki her insan anlaşılmak ister, her insan etkileşim ister, her insan sosyallik arar. Bir yalnızlar hareketi başlatılmalı belki de. Kenarda kalmışların yalnızlıklarını ayrı ayrı değil de beraber yaşayabilecekleri, birbirlerine arkadaş olabilecekleri, kitlelerin değil bireylerin muhabbetlerini edebilecekleri.
Olabilir mi bilmiyorum, olursa güzel olur.
-İsa Hafalır